XVIII. yüzyıla kadar dünya ekonomisinin ağırlık merkezi Akdeniz’di ve Doğu Akdeniz coğrafyasının hâkimi de Osmanlı Devletiydi. Geniş bir coğrafyaya sahip olmanın getirdiği önemli bir hammadde zenginliği söz konusuydu. Bu zenginlik iç ve dış ticareti, mübadeleyi gerektirmişti. “Arzı kıt talebi bol” veya “ucuz, zengin hammadde kaynağı” görüntüsü veren Osmanlı ekonomisinin bu yönü yabancı devletlerin dikkatlerini her daim Osmanlı coğrafyasına yönlendirmiştir. Ham pamuk, tütün, yün, iplik, tiftik, kökboyası, keten tohumu, meşe palamudu, incir, üzüm, deri, kuru meyve ve hububat Avrupa’ya ihraç edilen Osmanlı ürünleri arasında başı çekmekteydi. Doğu Akdeniz taşımacılığında Avrupalı devletler içerisinde en etkilisi olan Fransa’nın 1789 Devrimi sonrasında yayılmacı nitelikli savaşlara girmesi, ülkenin dış ilişkilerinde düzelmesi zaman alacak kayıplara yol açmıştı. İngiliz donanmasının limanları ablukaya alması Doğu Akdeniz coğrafyasıyla en sıkı iktisadî ilişkiler ağına sahip olan Marsilya’nın D. Akdeniz ile arasındaki bağları koparmıştı. Napolyon Savaşları bütünüyle sona erdiğinde (1815) ise Fransa’nın Osmanlı pazarlarındaki etkinliği gerilemiş; Livorno, Trieste ve Cenova limanları Marsilya limanının rolünü üstlenmişlerdi. Avrupa’nın savaşlar ve kamplaşmalar ile meşgul olduğu bu dönemde, Osmanlı azınlıkları Rumlar ile Avusturya ve Rusya, XVIII. yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı pazarlarında öne çıkmaya başlamışlardı. Ambargo altındaki Fransız ve İtalyan limanlarına hububat ve daha başka yiyecek eşyası taşıyan Osmanlı Rumları önemli servetler elde ettikleri gibi, bunlardan bir kısmı uluslararası ticaretin nimetlerinden daha fazla yararlanmak için yabancı ülke korumasına girmeye başlamışlardıAnahtar Kelimeler: Osmanlı Devleti, Akdeniz, Ticaret ve Taşımacılık, Avrupa ve Emperyalizm
Osmanlı Devleti Akdeniz Ticaret ve Taşımacılık Avrupa ve Emperyalizm
Up to the eighteenth century, Mediterranean was the center of gravity of the world economy and the Ottoman Empire was the dominance of the eastern Mediterranean geography. There was an important raw material richness brought about by having a wide geography. Therefore, it was necessary to having domestic and foreign trade and also exchange system. This aspect of the Ottoman economy, which gives the image of “scarce supply, demand plenty” or “cheap and rich source of raw materials” which, has directed the attention of foreign states to the Ottoman geography of every continent. Raw cotton, tobacco, wool, yarn, mohair, roots, flax seeds, oak, figs, grapes, leather, dried fruits and cereals were taking the lead among the Ottoman products that were exported to Europe. France, which was the most influential power among the European states in Eastern Mediterranean transport, has entered into widespread wars after the 1789 Revolution, and it has taken time to recover from the external relations of the country. While the Marseille had the strongest economic relations network with the Eastern Mediterranean geography, the siege of ports by British navy broke the ties between the East Mediterranean and Marseille. When the Napoleonic Wars came to an end (1815), the influence of France in the Ottoman markets declined; Ports of Livorno, Trieste and Genoa assumed the role of Marseille port. When the period that Europe is engaged in wars and groupings, Austria, Russia and also minority Greeks in the Ottoman Empire, began to stand out in the Ottoman markets towards the end of the eighteenth century. While Ottoman Greeks got great wealth while carrying cereals and other kinds of food to the French and Italian ports under the embargo, some of the Greeks had begun to enter foreign country protection in order to get more benefit from the blessings of international trade
Ottoman Empire Mediterranean Trade and Transport Europe and Imperialism
Diğer ID | JA67MD39RT |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017Cilt: 1 Sayı: 2 |