Yenisey Yazıtları, Moğolistan’ın kuzeyinde, Yenisey Irmağı kıyısı boyunca dikilen tarihi Türk vesikalarıdır. Orhun Yazıtları sekizinci yüzyılda Bilge Kağan, Kül Tigin ve Tonyukuk adına dikilen ve Türk kültürel tarihine dair bilgi veren eserler olarak değerlendirilmektedir. Uygur Yazıtları ve yazılı kâğıtlardan derlenen belgeler ise Uygur Kağanlığı dönemine dair bilgi veren tarihi-kültürel bilgi formlarıdır. Çalışmaya konu olan ‘kadın ve eş’ kavramı üzerine incelenen bu eserler, Türk kültüründe ‘kadın ve eş’ bilincini ortaya çıkarmayı amaçlamıştır. Bilinmektedir ki Türk tarihinde kadın, eşinin yol arkadaşı, yönetimde de (ister ev yönetimi olsun isterse de devlet yönetiminde) eşiyle aynı yetkiye sahip olan, meta olarak görülmeyen, hediye olarak çeşitli milletlere sunulmayan, köle olarak satılmayan, değerli bir konumu haizdir. Sahip olduğu bu değerli mevki, günlük yaşamda pek çok surette kelime ile karşılanmıştır; ancak Gökalp’in de belirttiği üzere, “kuma” hiçbir zaman “hatun” olamamıştır. Bu çalışmada Türk kültüründe kadının “adı olduğu” ve pek çok kelime ile karşılandığını; kaç çeşit formda ‘kadın ve eş’ kavramına rastlanıldığı da ortaya konan örneklerle sunulmaya çalışılmıştır.
The Yenisei inscriptions are historical Turkish documents that were planted along the Yenisei River in northern Mongolia. The Orkhon Inscriptions are regarded as works erected in the eighth century in the name of Bilge Kagan, Kül Tigin and Tonyukuk and giving information about Turkish cultural history. The Uighur Inscriptions and the documents collected from the written papers are historical-cultural information forms that provide information about the Uighur Khaganate period. These works examined on the concept of ‘woman and spouse konu which are the subject of the study, while being the subject of research on le woman and spouse’ awareness in Turkish culture, It is known that in Turkish history, the woman possesses a valuable position that has the same authority as her husband's companion, in the administration (whether in the home administration or in the state administration), not seen as a commodity, not offered to various nations as a gift, not sold as a slave and not as a gift. This valuable position it has has been met with many words in daily life; However, as Gökalp has stated, "sand" has never been a "chick". In this study, in Turkish culture, the woman has a “name” and is met with many words; It has been tried to be presented with examples in how many forms the concept of 'woman and wife' are encountered.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2020 |
Acceptance Date | June 24, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 |